Bir ömürlük söz; Huzurevinden anlatılar
Liman Huzurevi’nin sakin koridorlarında, yaşadıkları hayatların izlerini taşıyan üç farklı insanla buluştuk. Her biri, geçmişten bugüne uzanan hikâyeleriyle yaşama dair değerli dersler sunuyor. Murat Serdaroğlu, Erdal İhsan Babadağ ve Mustafa Cahit Ozan’ın sözlerinde, yaşın bir engel değil; birikim, tecrübe ve yaşam sevgisi kaynağı olduğu açıkça görülüyor.
Murat Serdaroğlu: Spor ve Tecrübenin Gücü
65 yaşındaki Murat Bey, İngilizce öğretmeni olarak hayatını şekillendirmiş. Özel dersler vererek öğrencileriyle vakit geçirmek, ona her zaman mutluluk vermiş. Gençliğinde ise spor onun hayatının merkezindeymiş; özellikle tenis 35 yıl boyunca vazgeçilmez olmuş. “Spor yapan biri kötü düşünmez,” diyor Murat Bey. Yaşlandıkça tecrübelerin önemini daha iyi anladığını ve gençlere spor yapmalarını tavsiye ettiğini ekliyor. Huzurevine yerleşmek başlangıçta zor olsa da, tek kişilik odasında özgür ve memnun bir şekilde yaşamını sürdürüyor.
Erdal İhsan Babadağ: Düzen ve Dürüstlüğün Önemi
72 yaşındaki Erdal Bey, gençliğinde gıda toptancılığı yapmış. Gezmek, top oynamak ve sinemaya gitmek hayatının keyifli anlarıymış. Şimdi ise yaşlandıkça gençliğe olan özlemini dile getiriyor. Geriye dönme şansı olsa, hayatının her yönünü değiştirmek isteyeceğini söylüyor. Gençlere tavsiyesi ise basit: doğru ve dürüst bir şekilde çalışsınlar. Huzurevine gelmesiyle günlük düzeni değişmiş olsa da, yeni düzene uyum sağlayarak yaşamını sürdürüyor.
Mustafa Cahit Ozan: Sağlık, Dostluk ve Hayatın Değeri
61 yaşındaki Mustafa Bey, gençliğinde uzun saatler çalışarak sandviç ve kahvaltı tabakları hazırlamış. O zamanlar kumar oynamaktan keyif aldığını itiraf ediyor; ancak şimdi sağlığın, paranın ve dostların önemini vurguluyor. Geri dönme şansı olsa kumardan uzak duracağını ve sağlam dostlar edinmeye çalışacağını söylüyor. Huzurevinde, felçli bir hasta olarak geçirdiği süreçte kendisini daha iyi hissetmeye başlamış.
Sonuç: Yaşamdan Alınacak Dersler
Bu üç farklı hayat hikâyesi, yaşın bir engel olmadığını ve tecrübelerin paha biçilmez olduğunu gösteriyor. Spor yapmak, dostluklara değer vermek, sağlığa dikkat etmek ve hayatı dolu dolu yaşamak, ortak dersler olarak öne çıkıyor. Liman Huzurevi sakinlerinin sözleri, geçmişten ders almanın, doğru seçimler yapmanın ve hayatın her anını değerli kılmanın önemini hatırlatıyor.Bir Ömürlük Söz – Huzurevinden Anlatılar
AMAÇ: Bu çalışmanın amacı, yaşlıların yaşam deneyimlerini
belgeleyerek, hem akademik hem motivasyonel bir perspektifle gençlere ve genel
kamuoyuna yaşlılık, tecrübe, sağlık, sosyal yaşam ve değerler hakkında farkındalık
kazandırmaktır. Ayrıca huzurevinde yaşamanın sunduğu sosyal ve psikolojik
etkileri anlamak ve gençlere ışık tutmaktır.
1 – Murat BEY
Soru-1: Kendinizi tanıtır mısınız?
Cevap: Ben Murat Serdaroğlu, 65 yaşındayım. 11 yıldır
Liman Huzurevi’nde kalıyorum.
Soru-2: Hangi meslekte çalıştınız ve mesleğinizi sever
miydiniz?
Cevap: İngilizce öğretmeniyim. Çoğunlukla özel ders
vererek öğrencilerimle birebir ilgilendim. Mesleğimi severek yaptım çünkü
öğrencilerimle kurduğum bağ, bana her zaman enerji ve anlam kattı.
Soru-3: Gençliğinizde en çok ne yapmaktan keyif
alırdınız?
Cevap: Spor hayatımın merkezindeydi. 35 yıl tenis
oynadım. Tenis, bana hem disiplin hem de dostluk kattı. Spor salonları ve
turnuvalar hayatımın en güzel anılarının geçtiği yerlerdir.
Soru-4: İnsan yaşlandıkça en çok neye ihtiyaç duyar?
Cevap: Sağlıklı bir beden ve güçlü bir sosyal çevre. Yaş
ilerledikçe yalnızlık en büyük sınav haline geliyor, bu yüzden insanın yanında
konuşabileceği, birlikte vakit geçirebileceği dostlarının olması çok değerli.
Soru-5: Geriye dönme şansınız olsaydı neyi
değiştirirdiniz?
Cevap: Geçirdiğim sağlık sorunları nedeniyle kaybettiğim
zamanı geri almak isterdim. O dönemlerde daha dolu, daha hareketli bir yaşam
sürmeyi tercih ederdim.
Soru-6: Gençlere tavsiyeniz nedir?
Soru-7: Huzurevine yerleştikten sonra hayatınızda ne
değişti?
Cevap: 2014’te annemle geldim. 2017’de annemi kaybetmem,
hayatımın en zor dönemiydi. Ama huzurevinde bana verilen özgürlük ve destek
sayesinde toparlandım. İstediğim zaman yürüyüş yapabiliyor, arkadaşlarımla
görüşebiliyorum.
Kapanış özeti: 65 yaşındaki Murat Bey, hayatını İngilizce öğretmenliği ve spora adamış biri. Gençliğinde spordan aldığı enerjiyi bugün hâlâ anılarında yaşatıyor. Ona göre, gençliğin sırrı spor yapmak, dost edinmek ve sağlığı korumak. Huzurevindeki yaşamını “özgür ve huzurlu” kelimeleriyle tanımlıyor.
Röportaj 2 – Erdal BEY
Soru-1: Kendinizi tanıtır mısınız?
Cevap: Ben Erdal İhsan Babadağ, 72 yaşındayım. Liman
Huzurevi’nde 5 aydır kalıyorum.
Soru-2: Hangi meslekte çalıştınız ve sever miydiniz?
Cevap: Gıda toptancılığı yaptım. İşimizi severdim ama
ağır bir işti; sürekli hareket, sürekli yük taşımak vardı.
Soru-3: Gençliğinizde en çok ne yapmaktan keyif
alırdınız?
Cevap: Arkadaşlarla top oynamak, sinemaya gitmek, yeni
yerler gezmek. Hayat o zaman daha hareketli, daha renkliydi.
Soru-4: İnsan yaşlandıkça en çok neye ihtiyaç duyar?
Cevap: Gençliğe… İnsan yaşlandığında geçmiş enerjisini, o
hızlı tempoyu özlüyor. Ama bu özlemin içinde sevgi ve değer görme isteği de
var.
Soru-5: Geriye dönme şansınız olsaydı neyi değiştirirdiniz?
Cevap: Çok şeyi… Belki daha sakin yaşar, daha az hata
yapardım. Her şeyimi değiştirmek isterdim çünkü insan yaş aldıkça
pişmanlıklarını daha net görmeye başlıyor.
Soru-6: Gençlere tavsiyeniz nedir?
Cevap: Dürüst olun, çalışkan olun. Gerisi zaten gelir.
Soru-7: Huzurevine yerleştikten sonra hayatınızda ne
değişti?
Cevap: 5 aylık süreçte yemek düzenim, uyku saatim tamamen
değişti. Burada hayat daha düzenli.
Kapanış özeti: 72
yaşındaki Erdal Babadağ, zorlu bir gıda toptancılığı mesleğini severek yapmış.
Gençlikte gezmek, spor ve sinema
hayatının renkleri olmuş. Gençliğe özlem duyduğunu ve gençlere çalışkanlık ile
dürüstlüğü tavsiye ediyor.
Röportaj 3 – Mustafa BEY
Soru-1: Kendinizi tanıtır mısınız?
Cevap: Ben Mustafa Cahit Ozan, 61 yaşındayım. Liman
Huzurevi’nde yaşıyorum.
Soru-2: Hangi meslekte çalıştınız ve sever miydiniz?
Cevap: Kahvaltı tabakaları ve sandviçler hazırlayıp
satardım. Günde 16-17 saat çalışırdım. Yorucuydu ama severdim; müşteri
memnuniyeti ve emeğimin karşılığını almak beni mutlu ederdi.
Soru-3: Gençliğinizde en çok ne yapmaktan keyif
alırdınız?
Cevap: Ne yazık ki çoğu zaman kahvehane ortamında vakit geçirirdim. Kumar oynamak o dönem bana keyif verirdi ama şimdi bunun yanlış olduğunu biliyorum.Soru-4: İnsan yaşlandıkça en çok neye ihtiyaç duyar?
Cevap: Sağlık, para ve dost. Sağlık olmazsa hiçbir şeyin
tadı yok; para geçim için şart, dost ise insanın ruhunu besler.
Soru-5: Geriye dönme şansınız olsaydı neyi
değiştirirdiniz?
Cevap: Kumar oynamazdım, sağlam dostlar edinirdim ve
sağlığıma çok daha fazla dikkat ederdim.
Soru-6: Gençlere tavsiyeniz nedir?
Cevap: Dost edinin, paranızı koruyun, sağlığınızı ihmal
etmeyin.
Soru-7: Huzurevine yerleştikten sonra hayatınızda ne
değişti?
Cevap: Felç geçirmiş biriyim. Burada düzenli sağlık
kontrolüm yapılıyor, bu yüzden kendimi daha güvende hissediyorum.
Kapanış Özeti :
61 yaşındaki Mustafa Cahit Ozan, yoğun tempolu bir sandviç satıcısı olarak çalışmış. Gençlikte kumar ve kahve kültürüne ilgi duymuş ancak pişmanlıkları olduğunu belirtiyor. Huzurevine gelmesi sağlık kontrollerinin düzenli olması nedeniyle hayatını olumlu yönde değiştirmiş
Röportaj 4 – İsmigül
Soru-1: Kendinizi tanıtır mısınız?
Cevap: Ben İsmigül, 90 yaşındayım. Hayatımın büyük bölümünü çalışarak ve
aileme vakit ayırarak geçirdim. Kısa süre önce Liman Huzurevi’ne geldim. Burada
yeni bir hayata alışma sürecindeyim.
Soru-2: Hangi meslekte çalıştınız ve sever miydiniz?
Cevap: 29 yıl boyunca maliyede devlet memuru olarak görev yaptım. O
yıllar, çalışma hayatımın en verimli dönemleriydi. İş arkadaşlarımızla aramızda
abi-kardeş ilişkisi vardı, hiçbir zaman rekabet değil dayanışma ön plandaydı ve mesleğimi çok severdim.
Soru-3: Gençken en çok ne yapmaktan keyif alırdınız?
Cevap: Ailenin en küçüğü olduğum için bana pek yüklenilmezdi ama ben yine
de boş durmaz, anneme ev işlerinde yardım ederdim. O yıllarda ev işleri bana
hem sorumluluk hem de mutluluk verirdi. Temizlik yapmak, yemek hazırlamak,
sofrayı düzenlemek bana huzur verirdi.
Soru-4: İnsan yaşlandıkça en çok neye ihtiyaç duyar?
Cevap: Bana göre insan yaşlandıkça en çok sevgiye ihtiyaç duyar. Bu sevgi illa büyük sözlerle ifade edilmek zorunda değil; bir bakış, bir gülümseme, bir hatır sorma bile insana kendini değerli hissettirir. Yaşlandıkça bedenin gücü azalır, fakat sevgi ve ilgi ruhu ayakta tutar.
Soru-5: Geriye dönme şansınız olsaydı neyi değiştirirdiniz?
Cevap: Çocukluğuma dönmek isterdim çünkü o yıllar, aile bağlarının en
güçlü olduğu, komşuluk ilişkilerinin en samimi olduğu dönemlerdi. Eğitimime
devam ederek lise sonrası üniversiteye gitmek isterdim. Özellikle hukuk okumak
en büyük hayalimdi.
Soru-6: Gençlere tavsiyeniz nedir?
Cevap: Her şeyden önce dürüstlükten şaşmasınlar. Saygı ve sevgi,
ilişkilerin temelidir. Doğayı sevsinler çünkü doğa geleceğin mirasıdır; tahrip
edilirse geri dönüşü yoktur. İsraf etmesinler, hem zaman hem para hem de kaynak
konusunda dikkatli olsunlar. Ve en önemlisi, özentili davranmasınlar; kendi
kimliklerini bulsunlar, başkalarına benzemeye çalışmasınlar.
Soru-7: Huzurevine yerleştikten sonra hayatınızda ne değişti?
Cevap: Çok kısa süre önce yerleştiğim için henüz büyük değişiklikler
yaşamadım. Ancak burada düzenli bir yaşam, sağlık kontrolü ve sosyal ortam
imkânı var. Zamanla bu ortamın bana hem ruhen hem bedenen iyi geleceğine
inanıyorum.
Kapanış Özeti:
İsmigül, uzun ve başarılı bir memuriyet hayatının ardından huzurevinde
yeni bir yaşam sürecine başlamış. Sevgiye verdiği önem ve gençlere yönelik
öğütleri dikkat çekici. Huzurevi yaşamına henüz yeni adapte olmakta olan
İsmigül, zamana bırakılması gereken bir sürecin içinde olduğunu ifade ediyor
Sonuç: Röportajlar,
yaşlıların aktif ve sağlıklı kalabilmeleri için spor, sevgi, dürüstlük, dostluk
ve doğaya saygı gibi temel değerlerin önemini vurgulamaktadır. Huzurevine
adaptasyon süreci kişiden kişiye farklılık gösterse de, çoğunlukla sosyal
çevrenin ve özgürlüğün korunmasıyla yaşam kalitesinin sürdürülebilir olduğu
görülmüştür. Yaşlılar, gençlere yaşamları boyunca aldıkları dersleri ve
deneyimleri aktararak, daha bilinçli ve sağlıklı bir yaşam sürmeleri yönünde
önemli mesajlar vermektedir.
HAZIRLAYAN:
ÖMER KOÇ/ YAŞLI BAKIM TEKNİKERİ